Huzur veren sessizlik,belirsiz soğukluğa dönerken etrafına baktı.Neden bu kadar beyaz bir odada bu kadar beyaz sandalyeler olur diye düşündü.Üstündeki keten kıyafet parçası ile elindeki fotoğraf makinesinin kapağını sildi.Ama ne yazık ki artık fotoğraf makinesinin bir çok parçası yoktu,belli prosedürler sebepli alınmışlardı.Fotoğraf çekemiyordu,her gördüğünü aklına kazımaktan başka bir seçeneği kalmıyordu.Gözlerini kısarak odayı incelemeye başladı.Sanki panoramik geniş bir görüntü elde etmek ister gibi soldan sağa doğru başını eğmeden tüm odayı inceledi.Her gün aynı şeyi yapıyor,önce ayaklarını inceliyor sonra başını sandalyenin arkasındakı duvara yasladığında duvarın nasıl böylesine yumuşak olduğunu düşünüyordu.Her ne kadar tarifsiz bir sönüklük hissi verse de,içinde bitmeyen bir merak ve anlamsız bir neşe barınıyordu.Ben ondan bahsederken,kendim ile konuşmamın bitip de onu dinlemem ne kadar sürecek diye merak ederek bana bakıyordu.Bakışlarımı yerden kaldırdım ve ona döndüm.Hızlıca saçlarını titreyen elleriyle düzeltip gülümsedi ama hala emin olamıyordu...
''Beni dinleyecekler mi?''
''Bilmiyorum Dennis...''
ns 15.158.61.20da2