Miles Jedrek anlatımıyla:
2 hafta önce:
Bugün işe gitmeyi canım istemiyordu. Gece fazlasıyla içip ortalığı dağıtmış olduğum için hemen menajerimden iş için rapor almasını istedim. Duşa girip çıktım. İki katlı villamın kapısından arabamı alarak yola koyuldum.
Asistanım Hardley yolda bana ulaşarak bir adres verdi. O adrese gitmek için navigasyondan gideceğim yerin tarifini istedim...
Kendimi size hiç tanıtmadım değil mi? O zaman tanışalım.
Ben Miles Jedrek, tek çocuklu çok zengin bir iş adamının oğluyum. Babamın pis işlerinin de temizleyeniyim. Bizim yer altında uyuşturucu ve nükleer silahlar ürettiğimiz büyük bir teşkilatlanmamız var. Babam genelde şirketle ilgilenirken bende yeraltının yılanı olarak bilinirim ve yeraltını ben yönetirim. Alcemy'de genetik mühendisi olmakta hayatımın normal kısmı. Fazlasıyla zengin olduğum halde o işe tek sebeple gidiyordum.26Please respect copyright.PENANAIQIIXDXU8r
Bu sebep :
''YENİ GELİŞTİRİLEN GENETİK BİR DNA''
Bu deney üzerinde ben çalışmıyordum çünkü bölümün sahibi Ryan Pike bir dahi ve bilim adamı olduğu için o yapıyordu.
Aslında bu benim işime iyi geliyordu. Bir taşla iki kuş yakalıyordum, anlayacağınız ...
Alcemy'de çalışan hiç kimse kimsenin özel hayatını bilmiyordu. Nerede ve ne yaptığımız sadece bizi ilgilendiriyordu. Bu yüzden şu ana kadar yaptığım pis işler ortaya çıkmadan yolunda devam ediyordu.
Ama bu kadar iyi giderken küçük bir açığım olmuştu işte o açık bugün gittiğim yerde olmuştu.
Neresi mi?
Hayvanat bahçesine gidecek olan Ryan Pike'ın konumunu elimdeki son teknolojik cihazdan görebiliyordum.
Arkasından hayvanat bahçesine gelerek arabamı park ettim.26Please respect copyright.PENANA4ur2VG4RhS
Öğleye doğru hayvanat bahçesinin sahibi konuşma yapmaya başladı.
Ryan Pike onu merakla dinlerken bende ağacın arkasından hem Ryan'a hem de hayvanat bahçesinin sahibini kesiyordum.
Ryan'ın yapmak istediği şeyi ondan önce anlamıştım. Yandan bir gülüş atarak gözlüğümü taktım. Bu sırada Ryan hayvanat bahçesinin sahibi ile konuşmaya gitmişti. Arkalarından yürüyerek takip ettim. Geçerken turist kızlara gözlüğümü hafif indirerek öpücük atıp göz kırptım.
Tabi yakışıklı oluşum her zaman ön planda olduğu için hepsi de çılgınca bağırarak bana doğru gelmeye başladılar. Ryan'ı duyabileceğim uzaklığa gelince barmenden bira istedim.
Verdiği birayı kafamdan dikerken yanıma yaklaşan iki tane seksi kadını gördüm ve gülümsedim. Kadınlarla eğlenirken Ryan hayvanat bahçesinden ayrılmak için yanıma doğru gelmeye başladı. Beni görmesin istediğim için seksi kadınlarla öpüşmeye başlamıştım.
İkisi de birbirinden güzel olan bu kadınlarla daha fazla takılırdım ama hayvanat bahçesinin sahibinin arkasından gitmeye karar verdim.
Siyah takım elbisemi düzelterek arkasından takip etmeye başladım. Ben tam adama yaklaşmıştım ki kolumdan tutup kenara çekildim. Sinirle ağzımın içinde küfür mırıldandım.
Beni çeken kişiyi neredeyse öldürecekmişim gibi arkama döndüm. Kian Chiff karşımda bana sırıtarak bakıyordu.
Ah söylemedim dimi Kian ile ilişkimi size!
Kian Chiff babam gibi büyük zincir otellere sahip tam bir piç kurusudur. Benim için de onunla takılmak sadece parasal anlamdadır. Demek istediğim sırf babam istediği için onunla takıldığım değil yani....
''Kian Chiff burada ne işin var?''
Yüzüme garip bakan Kian:
''Geçiyordum uğradım, asıl senin ne işin var Miles Jedrek?''
Altını vurgulayarak söylediği adım yüzünden bir kaşımı havaya kaldırdım. Bu adam tam bir sinsiydi. Ona bir şeyler sallayarak yanından ayrıldım.
Hayvanat bahçesinin sahibinin odasına girdim. Anlam veremeyen gözlerle bana bakan hayvanat bahçesinin sahibine sinsice gülümsedim. Koltuğunda dikleşti.
''Merhaba Zoo, sana zoo diyorum alınmıyorsun değil mi?''
Adam bana tuhaf tuhaf bakarken damarlarımı tüm vücudumda hissetmeye başlamıştım. Ben bir sinir hastasıyım. Çok çabuk sinirlenen ve sinirlendiğinde hemen saldıran bir psikopattım.
Adam sonunda ağzını açarak benden ne istiyorsun demişti. Dudaklarımı büzerek:
''Merak etme çok şey değil, sadece Ryan Pike'ın istediği örümceği bana ver.''
Adam ise:
''Yok ya, başka emriniz!'' dedi.
Artık sinirden gözüm dönmeye başlamıştı. Tek gözüm seğirmeyi başlayınca masasına sertçe ellerimi koydum.
''Farkındaysan verir misin demedim ver dedim. Kalk getir, seni bekliyorum.''
Adam bir hışımla yerinden kalktı. Beni kibarca kovdu. Yani kibarca kovmasa daha kötü olabilirdi. Kolumdaki saatimi masama koyarak yanına ilerledim.
Sayısızca bıçaklayarak onu sandalyesine bağladım. Kapıdan alkışlayarak giren Kian'a baktım.26Please respect copyright.PENANATwuPf2xN4o
Kian gülümseyerek:
''Güzel gösteriydi Miles...''
Bu adam nasıl bir yürek yemişti bilmiyorum ama ona doğru yürüdüm.
''Sakin sakin '' dedi.
Tabi onu öldürecek değildim en azından şu an... Yanına giderek kanlı elimi ceketinin üzerine koydum ve:
''Yaa , benim en yakın arkadaşım; dostum böyle güzel anılar aramızda kalmalı değil mi? ''
Başını sallayarak telefonunu çıkardı. Çektiği videoyu bana gösterdi:
''Yanılıyorsun Miles anılar paylaşıldıkça güzeldir. Demek istediğimi anlıyorsun değil mi?''
Piç kurusunun bana attığı son kazığı bu olacaktı çünkü en kısa sürede onun icabına bakacaktım.26Please respect copyright.PENANAOVtK3CbzLk
.26Please respect copyright.PENANA6sSmVk4nIR
.26Please respect copyright.PENANAadIBj0ROH6
.26Please respect copyright.PENANAkC3wQui3Gw
.
Ryan Pike anlatımıyla:
Dna üzerindeki çalışmamın son aşamasına gelmiştim. Başarılı olursam Nobel barış ödüllerine katılabilirdim. Bilgisayarımdaki çalışmamı kaydederek odamdan dışarıya çıktım.
Galiba bu çalışmamı sürdürdükten sonra Alcemy'iyi satın alacaktım. Bu kararı vermemin sebebi daha fazla alanda genişleyip daha fazla zengin olmaktı. Bu yüzden yasal süreçleri şimdiden başlatmıştım. 26Please respect copyright.PENANAeTUgDuuNw8
.26Please respect copyright.PENANADbPuw8l9Ki
.26Please respect copyright.PENANAYyZjWqMSRv
.26Please respect copyright.PENANAnsSxrR5Lsh
☠️☠️☠️
GECE SAAT:22:37:
Market temizlikçisi yerleri viladalıyordu. Kapı açılarak markete siyah kıyafetli ve maskeli biri girmişti. Adam işine devam etmek için arkasını döndü.
Reyonların arasında gezen maskeli kişinin ayakkabıları çamurdu. Temizlikçi müşteriyi uyarmak istemişti.
''Efendim yerleri yeni sildim lütfen kuru olan yerden gider misiniz?''
Maskeli kişi yerinde durdu ve yere doğru baktı. Elindeki aldığı yiyecekleri bir bir yere attı ve ayağını bir ileri bir geri yaparak yere ''KİLL'' yazdı.
Temizlikçi adam anlam veremedi. Bu sefer daha sert bir şekilde adamı uyardı.
''Marketi terk edin, bu yaptığınız saygısızlık!!''
Maskeli kişi temizlikçiye doğru yürümeye başladı. Bu sırada açık olan temizlik odasında diğer çalışan telefonuyla ilgilenip kahkaha atıyordu.
Kapının denginde olan temizlikçiyi havaya kaldıran maskeli kişi ışıkları kapatarak adamı havaya kaldırdı. Dijital sesiyle:
"Saygıyı senden öğrenecek değilim!"
Temizlikçi adamın boğazını sıkarak öldürmüştü. Daha doğrusu tutarak kaldırdığı adamın çenesindeki kemikleri birer birer kırarak param parça etmişti. Yere akan kan damlalarıyla temizlik odasındaki çalışan oraya baktı. Gördüğü şeyle bir çığlık attı...
Gözlerini kaynayan suyun içinde açan çalışan çılgına dönmüştü. Hala yaşıyor olması bile bir mucizeydi. Vücudunun derisi tamamen erirken suya verilen şok dalgasıyla olduğu yerde çarpıldı.
Halsiz düşen çalışan neredeyse kapanmakta olan gözleriyle odaya gelen maskeli kişiyi gördü. Ardından gözlerini kapattı. Maskeli kişi ortamı hazırlayarak elindeki şırıngayı çalışana sapladı. Çalışan gözlerini aniden açtı.
Vücudunda gezen elektrik akımıyla gözleri nereyse yerinden çıkacak şekilde büyüdü. Çalışan kişi birkaç dakika vücudundaki elektrik ile çarpılarak yerinde atak geçirmişti ve aniden gözleri kapanmıştı. Maskeli kişi yeterince süre tanıyarak denek olan çalışanı hala ölmediği için çalıştırdığı biçer makinenin içine fırlattı.
Akan kan ile gülümsemeye başladı. Kahkahaları odayı dolduracak şekilde yükseliyordu. Karanlığın kucağında olan uçurumun kenarındaki büyük konteynırın camından manzara bakarak kahkaha atmaya devam etmişti.
Konteynırın etrafında gezen dronlarına baktı. Dronlar havada normalden farklı hareket etmeye başladı. Galiba davetsiz biri onun sistemine izinsiz girmeye çalışıyordu.
Sinirle kontrol odasına geçti. Bilgisayarın üzerinde yazılmaya başlayan yazıyla duraksadı:
''Senin kim olduğunu biliyorum, Atlas!''
Maskeli kişi bir küfür savurarak güldü. Yetenekleriyle bilgisayarının davetsiz misafirine kendi cevabını gönderdi:
''Bildiğine göre beni bekle, canım kan çekti senden bolca almak isterim!!''
Davetsiz misafiri sisteminden kovarak sistemine yeni yazılımlar attı.
Kimsenin Kill the Boo'yu bulamayacağı şekilde tarihi bir yer yaptı. Yerini haritalardan ve sinyallerden keserek tamamen internetin içerisine karıştırdı.
Ona atlas denmesinin sebebi onun kendisini
''Bilimin Cani Atlası''
olarak nitelendirmesiydi.
Cani atlas bu kişiyi bulup berbat bir ölüm yaşatacağı kesindi. Acımasız psikopat kahkaha atarak odadan çıktı. Karanlık ve kan kokan konteynırından ayrılarak gitti...
Bölüm sonu...
☠️☠️☠️
26Please respect copyright.PENANAk7U4szUTSf
Merhaba arkadaşlar öncelikle herkes iyi mi?🥳26Please respect copyright.PENANAYU2GEdkJRg
Arkadaşlar daha iyi tanıyın diye diğer karakterlerin ağzındanda anlatmak istedim. Bölümde Miles'ı biraz tanımış oldunuz.🌼
Sizce Miles nasıl bir karakter?🤍26Please respect copyright.PENANAVPw8G48PI2
Sizden gelen yorumlara çok değer verdiğim için lütfen bana oy ve yorum yapmayı unutmayın 💕
Hepiniz çok değerlisiniz bana destek olan herkese çoookkk teşekkür ederim iyi ki varsınız 💋🥰 SEVİLİYORSUNUZ 😘